boyun kolların bacakların
kalçaların yoktu
sana hep onlarsız baktım
sade yüzün ve gözlerin
sesimi salacağım kulakların
vardı bana kapandılar
ben hep bilinmezlerde kaldım
kilitledim ağzımı
asma kilitlerle
kör kuyulara bıraktım
kalın duvarlar perdeler çektim
gözlerime koyu karanlıklarla
kurşunlar döküldü kulaklarıma
dilime kör düğümler atıldı
çözülmesin diye sırlarım
kapıları mermer ruhun
burçları granit
derebeyi sen oldun
saltanatına kattın
sınırsız ülkelerinin
virane türküler yaktım
hiç söylemedim
biçare şarkılar besteledim
hiç söylemedim
hepsini çalmışlar bir gün
leylalarda şirinlerde dinledim
